Türk İnkılabı ve İnkılap Hareketleri

Türkiye’de modernleşme çalışmaları, 17. yüzyılda başlamış III. Selim ve II. Mahmut dönemlerinde askerlikten idari yapıya hukuktan eğitime pek çok alanda yenilikler yapılmıştır. Tanzimat Fermanı’nın ilanı ile her alanda batıya yöneliş başlamış modernleşme süreci Meşrutiyet döneminde de devam etmiştir. Osmanlı Devleti’nde yapılan yenileşme hareketlerinin temel niteliği geleneksel yapıyı koruyarak bunun yanında modern kurumlar getirmek şeklinde olmuştur. Ancak eski kurumlarla yeni kurumların birlikte yaşatılması halkın kafasının karışmasına yol açmıştır.

iktisadi Alanda Yapılan İnkılaplar

Osmanlı Devleti’nin son dönemi savaşlar, yenilgiler ve sürekli toprak kayıplarıyla geçmiş, bu durum ekonomik yapının çözülmesine neden olmuştur. Zamanla tarımsal ekonomiye verilen ağırlık azalmış Sanayi Devrimi’ne geçilememiş ve kapitülasyonlarla yabancılara tanınan haklar sürekli artırılmıştır. Bu durum Osmanlıyı dışa bağımlı ve sömürgeci devletlere ucuz hammadde sağlayan bir açık pazar haline getirmiştir. Devlet gelirleri zorunlu giderleri karşılamadığı için Kırım Savaşı yıllarından başlayarak dış borçlanmaya gidilmiştir. Ancak devlet bir süre sonra aldığı borçların faizlerini bile ödeyemez duruma gelmiştir.

Cumhuriyetin İktisadi Sistemini Kurma Çalışmaları

Lozan barış görüşmeleri devam ederken yeni Türk Devleti’nin gelecekte izleyeceği iktisat politikasının esaslarını belirlemek amacıyla 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında İzmir’de Türkiye İktisat Kongresi toplanmıştır. Kongrenin toplanış amacı yeni Türk Devleti’nin izleyeceği iktisat politikasını belirlemek ve ekonomik kalkınmayı hızlandıracak önerileri tespit etmek olmuştur. Kongrenin toplanmasına dönemin İktisat Vekili Mahmut Esat (Bozkurt) Bey öncülük yapmıştır.

Sanayi ve Ticaret Alanında Yapılanlar

Cumhuriyetin İlk Yıllarında Ticaret Alanında Gelişmeler: Osmanlı Devleti Dönemi’nde geniş ölçüde kolaylık ve serbestlik tanındığı için ticaret azınlıklar tarafından yürütülüyordu. Ayrıca askerlik görevi yapmayan azınlıklar zamanlarının büyük bir bölümünü ticarete ayırıyorlardı. Millî ekonomi ilkeleri, devlet ve millet çıkarları doğrultusunda ticari faaliyetlerin artırılması gerekiyordu. Türklerin de ülke genelinde ticarette etkin bir konuma gelmeleri sağlanmalıydı. Bu amaçla devlet, birtakım çalışmalar başlattı.

Sanayi ve Ticaret Alanında Yapılanlar: Deniz Ticareti ve Taşımacılığı

Osmanlı Devleti kapitülasyonlarla Avrupalı devletlere kabotaj hakkı da vermiş zamanla denizyolu ulaşımı ve ticareti büyük ölçüde yabancıların denetimine geçmiştir. Çoğunlukla Fransız, İngiliz, Alman ve İtalyan denizcilik şirketleri Osmanlı sahillerinde istedikleri gibi ulaştırma ve liman hizmetleri yapabilmişlerdir. Bu durum deniz ticareti ve taşımacılığını olumsuz etkilemiştir. İzmir İktisat Kongresi’nde kapitülasyonların kaldırılması konusundaki kararlılık doğrultusunda Türkiye’de denizyolu ulaşımının da millîleştirilmesi üzerinde durulmuştur.

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.

Yukarı ↑

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın