Türkiye’de Koalisyonlar ve Krizler Dönemi (1991-2002)

Türkiye’nin 1980’li yılları tarihe askerî yönetim ve Özal dönemi olarak geçmiştir. Türkiye 12 Eylül 1980’den 13 Aralık 1983’e kadar Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarından oluşan ve Millî Güvenlik Konseyi adı verilen beş kişi tarafından yönetilmiştir. 1982’de yapılan referandumla hem yeni Anayasa kabul edilmiş hem de askerî yönetimin lideri ve Genelkurmay Başkanı olan Kenan Evren Cumhurbaşkanı seçilmiştir. 1983’te yapılan genel seçimle tekrar sivil hayata geçilmeye başlanmış, Turgut Özal başkanlığındaki hükûmet tek başına iktidar olmuş ve 6 yıl sürmüştür. Bu arada 1987’de yapılan referandumla eski siyasetçilerin siyasi yasağının kalkması üzerine yeniden Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş gibi liderler siyaset sahnesinde yerlerini almaya başlamıştır. 1989’da Cumhurbaşkanlığı süresi dolan Kenan Evren’in yerine Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkanı ve Başbakan olan Turgut Özal seçilmiştir. Cumhurbaşkanı Özal, hükûmet kurma görevini Yıldırım Akbulut’a vermiş fakat devlet kademesindeki hemen her inisiyatif ve işleyişi kendi uhdesine almıştır. Bu durum muhalefet tarafından “tek adam yönetimi” eleştirisi olarak sürekli gündeme getirilmiştir.

Türkiye’nin 1990’lı yılları, 1980’lerin aksine koalisyonlu hükûmetlerce yönetilen yıllar olarak anılmaktadır. Koalisyon kavramı parlamenter demokratik sistemin bir parçasıdır. Çağdaş demokrasilerde koalisyon kavramı, iki veya daha fazla siyasi grup veya aktörün ortak amaçlar üzerinde uzlaşmaları, bu amaçlara ulaşmak için güç birliğine gitmeleri ve ortak amaçlara ulaşma sürecinde aktif bir iletişim ve işbirliği içine girmeleri olarak ifade edilir. Türkiye’de 1991-2002 döneminde hiç bir parti tek başına iktidar olamamış ve değişik kompozisyonları ile koalisyon ya da azınlık hükûmetleri kurulmuştur. Bu dönem artan terör olaylarına, şiddet eylemlerine, çetelere/mafyalara, faili meçhul cinayetlere, ekonomik krizlere, askerî ve bürokratik vesayet endişesine sahne olmuştur. Bu durumda partilerin mevcut durumlarını koruma çalışmaları halktan ve halkın isteklerinden kopmalarına neden olmuştur. Krizlerin artması koalisyonlardaki uzlaşmazlıkları arttırmış ve hem yönetimdeki hem de toplumdaki istikrarsızlıkları körüklemiştir. Denge ve uyumun sağlanamadığı güçsüz yönetimlerle siyasal, toplumsal ve ekonomik sorunlarla mücadelede eksik kalmış; toplum bütün bu sorun ve sıkıntıların sonucunda yeni siyasi anlayışlara yönelmiştir.




Yorum bırakın

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.

Yukarı ↑

Türk İnkılabı sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın