Turgut Özal’ın Başbakanlık Dönemi

Turgut Özal, Ulusu Hükûmeti sürecinde yaptığı ekonomik düzenlemeler sırasında ülkenin temel ihtiyaçlarını tespit etme fırsatını bulmuş bu zeminde kurulacak bir siyasi partinin hem ülkenin siyasal istikrarında hem de bu parti vasıtasıyla ekonomik istikrarın sağlanabileceğini görmüştür. Bu sebeple 1970’li yılların tecrübelerinden hareket ederek toplumdaki bölünmüşlüğü ve gelir dengesindeki adaletsizliği giderecek bir eğilimin zorunluluğunu fark etmiştir. Özalizm olarak da ifade edilen bu eğilim; liberal felsefeye dayalı olarak ifade, vicdan ve fırsat özgürlüklerine dayanarak sınırlamaların kaldırılması, devletin toplumun bütün alanlarındaki ağırlığının kaldırılarak yerel yönetimlere bırakılması, ekonomik anlamda ithalat ve ihracat serbestliğinin getirilmesi çerçevesinde şekillenmiştir.

Toplumdaki ayrışmayı ortadan kaldırmak ve huzuru sağlayabilmek amacıyla bütün eğilimlerin partisinde buluşmasını planlayan Özal, 20 Mayıs 1983 tarihinde kurduğu Anavatan Partisi’nin kurucuları arasına bütün siyasi eğilimlerden insanları dâhil etmiştir. Böylece askerî darbe öncesi Türk siyasi hayatında bulunan siyasi partilerin siyaseten men edilmesi ile Anavatan Partisi (ANAP), Adalet Partisi gibi merkez sağ ve gelenekçi, Millî Selamet Partisi gibi muhafazakâr ve Milliyetçi Hareket Partisi gibi milliyetçi ve Sosyal Demokrat Partiler gibi halkçı eylem ve söylemlere sahip bir parti kimliğine oturtulmuştur. Ulusu Hükûmeti’ndeki uygulamalarından hareketle devletçi ekonomiden rekabetçi ekonomiye geçişin temellerini atan Özal; Dünya Bankası, yurtdışı ilişkileri ve devlet kademesindeki kadrolara olan hâkimiyeti kurduğu partinin sağlam temellere oturmasını sağlamış bu sayede MGK vesayetinden kurtulabilmiştir.

Turgut Özal parti programında ANAP’ı “milliyetçi, muhafazakâr, sosyal adaletçi, rekabete dayalı serbest pazar ekonomisini esas alan bir siyasi partidir” ifadeleriyle tanımlamıştır. Bu ifadeler 1980 Askerî Darbesi öncesinde çatışma içinde olan eğilimler olarak göze çarpmaktadır. Programda net bir şekilde belirlenen partinin siyasi kimliğinde yer alan ve birbirleriyle çatışan bu eğilimlerin nasıl bir araya gelebildiği parti tüzüğünde biraz daha açılarak ifade edilmiştir. Tüzükte milliyetçilik ve muhafazakârlık anlayışının millî ve manevi değerlere bağlılığa dayalı olduğu, bireylerin ve toplumun mutluluğunun sosyal adalet ve demokrasi ile fırsat eşitliği ve özel teşebbüs geliştirilmesinin de liberalizm ile tanımlanmıştır.


Anavatan Partisinin amblemi

Anavatan Partisi’nin lideri Turgut Özal


ANAP’ın Programına göre:

Devlet, millet için vardır ve sosyal adalet, sosyal güvenlik ve sosyal yardımın düzenlenmesi ve sağlanması, sosyal hizmet ve faaliyetlerin tanzim, teşvik ve yönlendirilmesi ve gereğinde doğrudan yapılması ile görevlidir (madde 2). Bu sayede milleti zengin olan devletin de zengin olacağı fikri vurgulanmıştır. Ayrıca bu devletin İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde tanımlanan temel hak ve hürriyetlerin sağlanması ve teminat altına alınması için hukukun üstünlüğünü esas alan bir nizama sahip olmasını gerekli kılmıştır (madde 4).

İktisadi bağlamda ise fertlerin teşebbüs gücü esas alınmasını, toplumda çeşitli grup menfaatlerinin bir bütünün tamamlayıcı unsurları olduğu ve bunların millî menfaatler yönünde birbiriyle uyumlu kılınabileceğini vurgulamıştır. Bu sebeple yabancı sermaye yatırımlarının teşvik edilmesi ile rekabet şartlarının etkin olduğu serbest pazar ekonomisinin uygulanma savunulmuştur (Madde 9-10).

Turgut Özal, dünyadaki değişiminde farkında olarak rekabetçi ekonomi ile toplumda değişiminde kıvılcımının yakılabileceğini toplumsal kaosun getirdiği ideolojik kamplaşmanın ve üretim sahasında devletin ağırlığıyla oluşan standart seviyenin değişebilmesi için liberalizmin toplumsal ve ekonomik bütün unsurlarına vurgu yapan bir program ile siyasete atılmıştır. Bu bağlamda ifade ve inanç temelinde özgürlükler ve girişimcilik temelinde dünya ile iletişim ve rekabet, ideolojik kamplaşma yerine de barışma, kaynaşma ve uzlaşma çerçevesinde belirlenmiş bir siyasi dil ile ortaya çıkmıştır. 1983 seçimlerinde karşısında eski aktörlerin siyasi yasaklı olması, var olan siyasi partilerin de emekli askerlerden oluşan daha doğrusu devletçi bir bakış açısına sahip olması ANAP ve Turgut ÖZAL’ın siyasi geleceğini olumlu şekillendirmiştir.





Yorum bırakın

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Yukarı ↑

Türk İnkılabı sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın