Atatürk ilkeleri, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Benim en büyük eserimdir.” dediği Türkiye Cumhuriyeti’nin esaslarını oluşturmaktadır. Atatürk ilkeleri, sosyal içerikleri ve Türk milletini hedefleyen karar ve uygulamaları yönünden uzun ve derin bir düşünce, analiz ve sentezin sonucudur. Bu bakımdan bahse konu ilkeler, felsefi, fikri ve ilmi bir temele dayanmaktadırlar. Atatürk ilkeleri, Cumhuriyet fikriyle birlikte ortaya çıkmış, birlikte olgunlaşmış ve nihai hâlini almıştır. Atatürk ilkeleri, Türk toplumunun ihtiyacından doğduğundan bunlarda baskı, taklitçilik ve özenti yoktur. Atatürk ilkeleri, tümüyle akılcı ve gerçekçi bir temel üzerine ortaya konulmuştur. Zira bu ilkeler, Türk milletinin özellikleri, bugünkü ve yarınki gereksinimleri göz önüne alınarak çağdaş yaşamın gereklerine uygun olarak belirlenmiştir. Atatürk ilkeleri, tarihi bir birikimin eseridir ve bir bütün olarak ele alınması gerekmektedir. 1931 yılında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nin üçüncü büyük kurultayında kabul edilen Atatürk’ün altı ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel nitelikleri olarak 5 Şubat 1937 tarihinde anayasaya dâhil edilmiştir.
Atatürk İlkelerinin Tanımı
Türk İnkılabı 
Yorum bırakın